10 Haziran 2010 Perşembe

hala ev telefonu mu?

Lanet olsun farklı oparatörlere ve hemencecik biten konuşma haklarına.

Telefonu sevmiyorum. Küçükken de sevmezdim. Anne bana telefon al diye ağlayan veletlerden olmadım. Bir ara gerçekten ihtiyacım olduğu için istedim 'eskiden telefon mu vardı ?'cevabıyla istediğimle kaldım. Neyse sonuçta bizim nesildeki insanlar arasında en geç telefona sahip olanlardan biriyimdir. Ama bu Nokia 3310 ve çağrıyla haberleşmeden geri kaldığım anlamına gelmiyor. Ben de 'gelmeyeceksen 2 çağrı at' dedim ben de yılan oynadım. Hatta yeri geldi bir dolu sms kampanyası bitirdim. Ama hep şu sorulara maruz kaldım;

'Neden telefonuna bakmıyorsun?'
'Neden telefonunu sessizde bırakınca titreşime almıyorsun.'
'Neden hiç kontörün yok'
'Neden mesajıma cevap vermiyorsun?'
neden neden neden...?

Bazen para yetiştiremediğim için bazen canım istemediği için evet evet en çok da canım istemediği için telefonumla ilgilenmiyorum.
Bazen saatlerce laklak ettiğim oluyor ki bu ev telefonundan kalma alışkanlığımdır. Bazen de mesaj yazasım geliyor ki anlayın canım çok sıkıldığındandır ya da bir yerlerde birini bekliyorumdur ve sap izlenimini kırmaya çalışıyorumdur. Kimbilir.
Telefondan nefret etmemin bir büyük nedeni de şu oparatörler. Sevgililerin ayrılmasına arkadaşlıkların gevşemesine neden oluyor yeminle.

Sırf türkcelli olduğu için tanıştığım insanlar var. AAaa sendeki mesajlardan bana da atsana diyerek konuşmaya başladığım ve çok çok sevdiğim ve yine sırf başka hattan olduğu için ayrı kaldığım arkadaşlarım var. Ve tabi bunlarla birlikte gelen diğer sorular var.

'niye şu hatta geçmiyorsun?'
'neden hala türkcell kullanıyorsun?'
Kazıklanıyor olabilirim ama hangisi ak ki bunların? Ayrıca ulaşmak isteyen her durumda ulaşır 2 liranın lafını yapmaz. Maksat geyikse 24 saat netteyim. NET.

Neden böyle dolu olduğuma gelince... Ben tüm arkadaşlarımın sınavı var bir tek ben tatildeyim diyerek dün tüm gün yatarkan, iki yakın arkadaşım buluşmuş ve ben bugün bunu bir tanesiyle 'ev telefonu'yla konuşurken öğrendim. 'AAa dedi şaşırdı' ben burda Facebook, twitter, blog, formspringme, msn derken tüm yaşamımı anlatırken en yakın arkadaşlarım bunları bilmiyor. Beni hala okulda zannediyorlar. ben de internet üzerinden cümle aleme duyurduğumu kabul ettiğimden kimseye telefonla haber verme ihtiyacı hissetmiyorum. Ayrıca farklı hatların insanıyız. Kontor yok histesek de haberleşemiyoruz.

Eee ne anladım o zaman ben cep telefonundan?

Şimdi sözüm nete girmeyen sevgili arkadaşlarıma ki muhtemelen bu yazıyı da okumazlar:

''canım arkadaşlarım hattımı değiştirmeyeceğim ve dışardayken bana ulaşmanız için telefonumu yanımda taşıyacağım. Mesaj atabilirsiniz. Bana ulaşmakta zorlanırsınız ama yine de deneyin pişman olmazsınız. Alt tarafı bir mesaj. Yok biz bildiğin züğürdüz diyorsanız ki ben de genelde eksilerde yaşadığım için sizi anlarım o zaman ev telefonuna dadanın. Ayrıca uzun uzun sohbet etmek istiyorsanız bizim evde her hattan var bir yolunu buluruz. Ama yine de size tavsiyem interneti sevmenizdir. Öpüyorum sağlıcakla kalın, ben can sıkıntısından yatarken siz orda burda gezmeyin ha bir daha olmasın!''

Hah bu arada bugün evden çıktım ama hala asosyalim:))

7 Haziran 2010 Pazartesi

Asosyalliğin tavan yaptığı anlar

Tatillerin ilk haftası ya da zaten bir haftalık bir tatiliniz varsa ilk 2 günü...Hadi biz şuna tatilin ilk zamanları diyelim geçen sürenin somut hesabını siz yapıverin. İşte bu günler asosyalliğin tavan yaptığı günlerdir. Aa yok canım bende tam tersi diyebilirsiniz siz bilirsiniz. Size iyi eğlenceler bol sosyallikler dilerim o zaman.
Gelgelelim benim için neden böyle olduğuna.

1) Bizim okulun diğer hiçbir okulla uyuşmayan bir akademik takviminin olması ve diğer okullarda okuyan arkadaşlarımın şu anda finallerle cebelleşmesi
2) Aynı okulda olduğum arkadaşlarımın çoğunun memlekete gitmesi ve benim İstanbul'da kalmam.
3) Final zamanı boyunca oturup çizip yapmaya, odaya kapanmaya alışan bünyenin tatil moduna girememesi odanın dışına çıkınca kendini güvensiz hissetmesi.
4) Okul zamanı facebooktan olsun mail bültenlerinden olsun bir dolu yerden gelen etkinlik duyurularının ben tatildeyken yok olması.
5) Sadece şu dönemlik denk gelse de havanın böylesine yağmurlu olması...

Bu ve bunun gibi sayabileceğim bir dolu sebepten ötürü asosyalliğimin uçlarındayım. Telefonumu sarja koyma zahmetine girmediğimden bir gündür kapalı hani olur da birisi ararsa diye...
Dşarı çıkmak istemiyorum, bırakın dışarıya çıkmayı evin içinde bile dolaşmıyorum. Bunu henüz tatil olduğunu idrak edememiş olmama veriyorum. Ayrıca bu havada niye evdeyim ben millet geziyordur gibi düşünceleri de aklımdan kovduğu için yağmura teşekkür ediyorum.
İnternetimle, kitaplarımla ve filmlerimle mutluyum ben.
'Kendimi bir an önce dışarı atmam gerek' sınırına geldiğim an beni burda göremeyebilirsiniz. Asosyalliğimin değerini bilin. Ya da durun durun ben hep burdayım.