11 Eylül 2010 Cumartesi

aklıma gelmişken

Saat 3ü 5 geçiyor ve saçmalamak geldi içimden. Zaten bu saatte saçmalamaktan öteye gidemezsin diye düşünenlere geceleri yaşamaya alışkın bir insan olduğumdan bahsetmeyeceğim ki şu bloga(bundan sonra günce diyeceğim)giren kişi beni az çok tanımıştır. Ya da bir iki yazı okuyup kurcaladıktan sonra tanımış olacaktır ki burda asıl konu benim geceleri oturmam gündüzleri zorunlu olmadıkça uyanmamam değil her daim saçmalayabilmemdir, uyurken bile. Ayrıca günceye girdim bu yazıyı da okudum hatta hızımı alamadım diğerlerini de bir solukta okudum diyen kişi düşündüm de sen beni yine tanımamış olacaksın. Boşver büyük bir kayıp değil.

Burnum akıyor ve hafif bir kaşıntı var boğazımda ayrıca bayramın son günü sırf bayram ruhunu yaşatma uğruna aldığım ve bir oturuşta yediğim şekerlerden dolayı dişimde bir sızı var. Heh bir de ayağımın altı kaşınıyor bu bir yerlere gideceğime delaletmiş. Sen yor oy vermeye ben yorayım pazara gitmeye anneme de sorsam cevap hazır; doğruuu okula.

Ya evet okul. 4 günlük bayram tatiline girmiş de sonrasında derslere başlayacakmış gibi hissediyorum kendimi. 3. sınıf oldum ben aaa ne değişik zaman geçiyor vs. muhabbetlerine girmeyi isterdim oysaki olmuyor. Okulu bitirdiğimde kendimi marketten süt alıp gelmiş gibi hissetmekten korkmuyor değilim açıkçası.

Süt demişken kahveyi çok seviyorum. Hani günde bilmemkaç bardak su için derler ya ben hiç su içmiyorum böbrek taşım da henüz yok bu arada çağrısım yaptı sevgilim de yok. Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Ayrıca kendimi uzaylı gibi hissetmeme sebep olan şeyi itiraf ediyorum 'Ben bugün maçı izlemedim.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder