12 Aralık 2010 Pazar

bir varmış bir yokmuş

Hangi günahın suskusunda kayboldun?
Hangi rüzgarın sesiyle boğuldun?
Söylesene, denizcinin düğümünde hangi toprağın kokusunu hissettin.
Ve sonra onları gördün kimbilir hangi rüyanın isinde.
Bir dilek ağacı fosforlu yeşil, dallarında parlak kırmızı kuşlar. Kimbilir belki de anka.
Bir çölde dans eden peri kollarında sarı halkalar
Bir cariye peçesinde çocukluğu kimbilir belki de umutsuzluğu.
Bir avuç altın tozu simyacının avcunda
Bir tutam biberiye otu cadının kazanında
ve bir parça yalnızlık gecenin tortusunda
Kimbilir ne zaman uyandın ve
Hangi günün sabahında yeniden kayboldun.


2 yorum:

  1. "susku" sözcüğünü hiç sevmiyorum. şiirlerde çok tuhaf duruyor.

    YanıtlaSil
  2. çoğunlukla da şiirlerde kullanılıyor sanırım:)

    YanıtlaSil