8 Şubat 2013 Cuma

Bunker Tepesi Düşleri

Arturo Bandini daha az portakal yiyor, daha iyi giyiniyor, zina yaptı diye deprem olduğuna inanan adam değil o şimdi bir garson kızın peşinden deli divane koşan toy da değil. Biraz büyüdü, artık sevişmekten korkmuyor ama yine kaçıyor bazen, onu büyük günahlardan koruyan Tanrı'sına.
Tanrıyla pazarlığı hiç bitmiyor oysa istediği tek bir şey var, iyi bir yazar olmak.
Hani çok yakından tanıdığınız birini yıllar sonra görürsünüz ve onun o tanıdığınız kişi olmadığını düşünürsünüz ya...Hani oturup biraz sohbet edince ondaki yenilikleri benimsedikçe 'aslında hiç de değişmemiş.' dersiniz ya... Hangisidir doğru olan? 
'Toza Sor'la tanıştığım Arturo Bandini'nin bende çok özel bir yeri var. Kolay mı, o koskoca 'Minik Köpek Güldü'nün yazarıydı. Ne balık ne kuştu. Bunker Tepesi Düşleri'nde ise Arturo Bandini yine bir pansiyon odasında karşılaştığım eski dosttu. Değiştiğini düşündüğüm ama yine de sevdiğim bir dost. Bunda Bunker Tepesi Düşleri'nin yazarın son kitabı olmasının da etkisi vardır muhtemelen. Belki John Fante de yaşamına veda etmeden önce Arturo Bandini ile tekrar yüzleşiyor onu biraz değiştiriyordu.
Arturo Bandini kazansa da 'kaybeden'dir. Holywood'da da olsa, Colorado'da kendi evinde de olsa 'öteki'dir.  Çok para kazansa da 'meteliksiz', işi olsa da 'aylak'tır. Ama Arturo Bandini'nin asıl alıp veremediği 'aitlik' kavramıdır.
Gel gelelim 'Bunker Tepesi Düşleri' bir 'Toza Sor' değil. Yine sevdim, yine o samimi anlatımla Avi Pardo'nun güzel çevirisiyle kitabı okurken zamanın nasıl geçtiğini fark etmedim; ama bir şeyler eksikti bu kitapta. Toza Sor'daki büyü yoktu. Tanışmanın verdiği o heyecan yoktu. 'Bunker Tepesi Düşleri'ni okurken hayal kırıklığına uğradığımı söylemeliyim ama belki de ben değişmişimdir. 


''yazmaya başladım...

Şöyle bir göz atıp dudaklarımı yaladım. Bana ait değildi, ama canı cehenneme, insan bir yerden başlamalıydı.''





1 yorum:

  1. google aramasıyla blogu bulma önce fante sonra sağ üst köşede edward hopper, biraz aşağı inince kafka ve oblomov alıntısı vs.

    güzel bir blog bulmanın keyfi başkaymış. :)

    YanıtlaSil