7 Kasım 2010 Pazar

bu maskenin bir büyük bedeni var mı?

Kendimi daha ne kadar kandırabilirim, ne kadar daha uzağa gidebilirim bilmiyorum. Birisi karşıma geçip gerçekleri söylediği zaman iki seçeneğim var ya kabullenmek ve susmak ya da inkar edip aksini ispat etmek. Bense sadece gülüyorum.
İşte böylesine gülüp geçiyorum en sahte halimle. Maskelerden nefret ederken kendimi soyunma odasında buluyorum birini çıkarıp diğerini takıyorum. Yakıştıramıyorum bir türlü ve sonra kabini açıveriyor bir densiz 'oldu mu?' diye soruyor, yoksa daha iğrencini daha pişkinini daha rezilini mi getirmeliyim? Benimkisi gibi. Ne diyeceğimi bilemiyorum. Kapıyı açtığı için bağırmalı mıydım? Hayır bu maskeyle bunu yapmaya hakkı vardı. O zaman ona sempatik mi davranmalıydım. O sırada çıplaktım ve bunu yapamazdım. Gerçekleri söyledim ben de. O surata çarpıp geri döneceğini bildiğim gerçekleri.
'Hayır hayır sadece bakıyorum.'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder