21 Aralık 2013 Cumartesi

Neden Yazar Olamam?

Nasıl yazar olunur, şu yazardan yazar olacaklara şu tavsiyeler, yazarda olması gereken özellikler, yazmanın sırları vs. gibi kitapları, haberleri ya da kursları biliyorsunuzdur. Bir taraftan 'Aslında herkes yazar olabilir' düşüncesi aşılarken bir taraftan da 'Herkes iyi yazamaz, hiç kalkışma' tehdidi savururlar. Yaz, hobi olarak yine yaz ama yayınlama, ya da yayınla ama ne bileyim işte okunmayı bekleme. Ya da hayalperest misin? O zaman hayal kırıklığına uğra ve bir trajedin olsun işte bu seni yazar yapacaktır. Okur olmak ise daha karmaşıktır. Daha özneldir ve üzerine daha az ahkam kesilebilir; ama yine de okuduğunu anlama, çözümleme gibi kursların yolundan gitmiyorsanız 'boşuna okuyorsun' damgası yiyebilirsiniz. Aaa ama o kitap çok sesliydi, kafkaeskti, palimpsestti, satır araları vardı?

İşte tam da bu yüzden yani nasıl iyi okur olunur ya da iyi okur nedir gibi çetrefilli sorulara bulaşmayıp yazar olmak üzerine konuşacağım ben de. Oturdum şu ana kadar yapılan genellemeleri, yazarlar üzerine yazıları, basmakalıp düşünceleri gözden geçirdim ve yazar olamayacağım sonucuna vardım. Nasıl yazar olunmaz? Neden yazar olamam? sorularının cevaplarını elimden geldiğince derlemeye çalıştım. Olur da birisi bana 'Neden yazmıyorsun?' diye sorarsa 'Yazsaydım çıldırırlardı.' diyebilecek bir durumda olmadığımdan daha az dikkat çekici, daha az iddialı cevaplar veriyorum:

1. Kendime ait bir odam yok.
2. Etrafında olan bitene benden daha ilgisiz bir insan bulamazsınız. Bankadaki kadının tokası, büfedeki adamın şeytan tırnağı, bebek arabasındaki veledin kabakulağı gibi şeyler hiç dikkatimi çekmez.
3. İnsanların ruh halini onlar söylemedikçe anlamam, insanların yalan söyleyip söylemediklerini de anlamadığımdan asla gerçekten ne hissettiklerini bilemem. Hiç 'hüzünlü bakış' görmedim. Yaşlı göz evet, bayık bakan göz evet ama hüzünlü göz? Hayır.
4. Çok unutkanım, tarih bilgim çok zayıftır, siyasetten 'bu ülkede yaşayıp mutsuz olmama yetecek kadar anlıyorum' o kadar. Yani bu konulara değinen 'göndermeli' herhangi bir yazı yazamam.
5. Az konuşan bir insan olsam şahit olduğum olayları tanıdığım kişileri bir şekilde öykü kahramanı yapardım kimsenin de ruhu duymazdı ama her şeyi herkese anlattığım için yazdıklarımın çıkış noktası hemen anlaşılır ve hiçbir gizemi kalmazdı. Bu yüzden merak uyandıramam.
6. Peki hayal gücü? 'aslında her şey rüyaymış' düzeyinde ki bu da yazar olamamam için bir başka neden.
7. Gerçekleri yazsam? Bir günlüğüm var ki, işkence niyetine insanlara okutturulsa o insanlar intihara kalkışır. (hayır olayın varoluşçulukla bir alakası yok)
8. Psikanaliz, yunan mitolojisi, din felsefesi ve modernizm üzerine söyleyecek bir sözüm yok.
9. Popüler kültürü takip etmiyorum/edemiyorum ama bunu artistlik olarak öne sürebilecek kadar da uzak değilim.
10. Yemek yapmayı bilmiyorum.
11. Ağaçların, çiçeklerin, böceklerin, omurgalıların, balıkların adlarını bilmiyorum.
12. Bir masa benim için yalnızca bir masadır bir yazar içinse hayatın gözler önüne serilmesi ya da bin bir çeşit betimleme (mimar olmama rağmen şu ana kadar 'maun masa' demedim hiç oysa 7987837 kez okudum. Romanlarda masalar maundur.) Bir şair içinse 'Masa da masaymış ha!'
12. İçki kültürüm yok balık ve yemek adlarını bilmediğim gibi içki adlarını da bilmiyorum. (Sevdiğim kadın ve sokak adı da yok ne yazık ki.)
14. Denizcilik olmasaydı dünya edebiyatı eserlerinin yüzde 60'ı da olmazdı. Denize ve denizciliğe dair de hiçbir şey bilmiyorum. Okuduğum onca kitaba rağmen denizde olan her şey 'gemi'dir. Taka, yelkenli, firkateyn, filika (bunu Titanic'ten hatırlıyorum sanki) nedir en ufak fikrim yok. Mürettebat, tayfa ve kıç kelimeleriyle de bu konuda bir şey yazabileceğimi sanmıyorum.
15. Polisiye, aksiyon yazsam? kafam entrikalara hiç basmaz, silah, tüfek bir de kılıç ayrımı yapabilirim belki ama bunları cümle içinde kullanmak bile hoşuma gitmedi 'savaşma seviş'
16. Nee 'seviş' mi! Haşaa ya bir akraban yazdıklarını okursa! Bir cinayet öyküsü yazsan sana katil demezler belki ama bir sevişme mevzu bahisse yandın, vay ahlaksız.
17. Takma isimle yazsam? Kendime takma isim bulamam bir twitter ismi bile bulamayıp ad soyadımla hesap açtım ki nerede mahlas bulmak hem mahlas mı kaldı bu devirde?
18. Sözlük okuyangillerden değilim. Kelime dağarcığım zayıftır. (Sözlük okuyan insan var mı cidden?)
19. Ne şehir ne taşra ne de aradakalmış edebiyatı yapabilirim.
20. Bilimkurgu desek? Kurgu konusunda zayıf olduğumu söylemiştim, bilim de ortaokulda okuduğum bilim çocuk dergisi terk.
21. Fantastik? O konuya hiç girmeyelim.
22. Yazmak için yaşamadığım gibi yaşamak için de yazmam gerekmiyor.
24. Yazmayınca çıldırmıyorum.
25. Yağmurlu havada kahve ve sigara eşliğinde daktilo başına otursam yazabileceğim tek şey gülme efektine ihtiyaç duyan sitcom senaryosu olurdu.
26. Yazmak için bir yere kapansam yazmak dışında her şeyi yaparım. Sporla arası iyi olmayan bir insan olarak amuda kalkmayı bile denerim ama yazamam.
27. Eleştiriye hiç gelemem, o cümle şöyle daha iyi olmaz mıydı diyen birine roman kahramanımın türkçesi çok iyi değil der postmodernizmin tüm nimetlerinden yararlanır ama tutunamam bu nedenle benden yazar olmaz.
28. İlkokulda bulduğum imzayı kullanıyorum, artistik imzam ile havalı imza günleri düzenleyemeyeceğim için yazar olamam.
30. Tür adları konusunda kötü olduğumu söylemiştim, mevsimler, tarihler, saatler kısaca zaman mefhumu konusunda da felaketim. (Görüldüğü üzere yabancı kökenli sözcükleri kullanırken de beceriksizim, pek iğreti durdu.)
31. İtiraf ediyorum lisede intihar temalı bir öykü yazmıştım sırf bu bile yazar olamayacağımın ya da olmamam gerektiğinin ispatı.
32. Tembelim ben bir kere 'yazmak emek ister emek!'
33. Atladığım sayılar ve tekrar edenler gizemli matematiksel oyunlar değildir.

Not: Devamı gelecek...



3 yorum:

  1. Neden yazamayacağınızı çok güzel yazmışsınız! Yalancı paradoksu gibi olmuş :) Keyifle okudum, devamını merakla bekliyorum.

    YanıtlaSil