13 Temmuz 2010 Salı

Ne garip

Biliyorum sen farklısın. Ötekiler gibi düşünmüyorsun. Belki de hiç düşünmüyorsun. Ya da öyle çok düşünüyorsun ki düş ürünü bir dünyanın midesine düşmüş eriyorsun. Kalkmış 'düş' üzerine cümleler kuruyorsun ilkokul öğretmeninin verdiği ödev üzerine.
'Düş yakamdan seni pislik'
'Düşün düşün boktur işin'
'Düşmandan korkan onun gibi olsun.'
'Düşünce düşlere düşüncelere...'
Heh bak sonuncusu oldu işte diyorsun. Belki de şair olurum. Bu yaşta çocuk böyle cümleler kurar mı? inanmaz ki sana annen söyledi der. Siliyorsun. Öğretmen kızıyor yine de sana 'Bak nasıl da güzel yazmış ütülü önlüklü ak pak arkadaşın.' Oysa sen terbiyesizsin 'bok' denilir miydi hiç? Tırnakların da uzun. Onun da uzun belki ama o uçlu kalemiyle temizlik yapıyor sen tahta kaleminn arkasını ısırıp eline yüzüne kir bulaştırırken. Bunları düşünedururken örnekler okunuyor sınıftan ve öğretmen 'aferin' dağıtıyor herkese bazılarına da pekiyi! Nasıl da düşünememiştn 'bok' yazılmayacağını.
'Kardeşim bisikletten düştü'
'Gece bir düş gördü.'
...
Anlamıyorsun o kırmızı yanaklı kızı ve kara gözlü koca burunlu öğretmeni. Düş denince aklıma düşes de geliyor diyeceksin ama demiyorsun. Varsın pekiyi olmasın iyi de olmasın. Buna yıllarca devam ediyorsun. Susmaya mı düşlere mi? Hayır hayır sadece buna. Bu her neyse ona.

Ben farklıyım diyor biri, diğeri haykırıyor camdan 'ben deliyim deli' ve öteki sessizce oturuyor ne farklı ne de deli sadece birini bekliyor. 'Sen de bir garip kızsın ha' diyor.
Sormuyorsun neden diye. Yine yapıyorsun aynı şeyi.

2 yorum: