29 Kasım 2013 Cuma

doğum günü Vol IV

Lafı uzatmayacağım çok konuşup az anlatan şu kadar yıla da çok az anlam sığdıran biri olarak bugün dünya üzerindeki 24. yılımı tamamladım. Doğum günleri var oluşunuzun anlamsızlığını yüzünüze vuran günlerdir. Kendinizi bu dünyaya iyi ki gelmiş olduğunuza inandırmak istersiniz, belki de doğum günü kutlamaları buna yardımcı olduğu için gereklidir. Birileri bize iyi ki varsın demeli ve biz de buna inanmalıyız.
Hele de yıllar geçtikçe. 25 yıla neler sığmaz ki! Mesela dile getirirsem olmaz diye kimselere söyleyemediğim bir hayalimi 25 yaşından önce gerçekleştirmeliyim. Kim bilir bunun için hala 364 günüm var. Sonrasında ya hayalimi gerçekleştirmekten umudu keser ya da 30'a sonra 40'a ötelerim. (Eğer vazgeçersem söz seneye meraklısına açıklarım.)
Her zamanki gibi geçmiş yıllarımı sorgulamıyor bir sonraki yıl için de radikal kararlar falan almıyorum. ( şu hayal meselesi ayrı mevzu ama). Aslında bu yazıyı da sırf doğum günü serimi devam ettirmek istediğim için yazıyorum. Arkadaşım doğum günümde hediye almadı diye üzüldüğüm çocukluk yılları, niye dünyaya geldik ki sanki dediğim ergenlik dönemi, aman yaşıyoruz işte bu da öyle bir gün dediğim şu yaşlarım ve kim bilir 'neden hala yaşıyorum' diyeceğim 29 kasımlar güzel bir derleme olabilir. Ama hiçbir konuda düzenli, tutarlı vs. olmadığım için bu son doğum günü yazım da olabilir.
diğerleri için bkz: #doğum günü daha da eskileri küçükken tuttuğum günlüklerde ki evlere şenlik, akıllara ziyan.

(Not: Acaba bugün birileri Gökhan Özen'in doğum gününü de kutluyor mudur? )
(Not: Dün Zebercet'in doğum günüydü. Onu da unutmadık.)




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder