13 Ocak 2012 Cuma

mutluyummutlusunmutlu

Dünyaya mutlu olmak için geldiğimize inanmıyorum. Bu yüzden hayattaki tek amacı 'kendi mutluluğunu sağlamak' olan insanlardan değilim. Sanmayın ki başkalarının mutluluğu için koşuşturanlardanım. Bu insanlar da büyük ihtimalle hayattaki amaçlarının insanları mutlu etmek olduğunu düşündüklerinden değil başkalarına yapılan iyiliğin verdiği hazdan mutlu oldukları için iyilik meleği rolüne bürünüyorlar.
Peki dünyaya acı çekmek için geldiğimize mi inanıyorum? Yo yoo karamsar bir insanım evet. Asla bir Pollyanna olamam evet ama arabesk bir insan olmak da doğama ters. 'Ben acılar çocuğuyum.' diyerek ağlayamayacağım. Acı çekmeyi meziyet sayıp nirvanaya ulaşmanın ya da mutluluğa giden yolun ya da her neyse doğruyu bulmanın acılarla orantılı olduğunu düşünmüyorum.
Ama kendini tanıyan insanın 'mutsuz' olacağına inanıyorum. Her ne pahasına olursa olsun 'anlamaya, tanımaya ve bilmeye' çalışıyorum. Bilirsem mutlu olacağım için değil, mutlu olmamın nedenini bilmek istediğim için belki de.
Olaylara bakış açım ve bir noktadan sonra dönüp dolaşıp geldiğim yer beni çıldırtıyor. Kendimle çelişiyorum ve iki ucu boklu değnekle yürüyorum.
Değnek demişken güzel olmaz mıydı sadece sihirli değneklere inanmak?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder