18 Mart 2010 Perşembe

Bahardandır bahardan

Bilgisayarı kaçıncı açıp kapayışım bilmiyorum. Kaçıncı kez dinlediğim şarkıyı yarıda kesişim, acaba hangisine başlasam diyerek kitapları elime alışım ve evet bunu okuyacağım dedikten sonra tekrar bırakışım?
Sanki yapmam gereken hiçbir şey yokmuş gibi çekmecelerimi düzenliyor, oraya buraya aldığım notları dosyalıyorum. Bilgisayarımdaki klasörleri amaçsızca açıp kapatıyorum ve sürekli saate bakıyorum.
Film izlemek, kitap okumak, müzik dinlemek gibi keşke zamanım olsa da tüm günümü bunlarla geçirsem dediğim aktivitelerin hiçbirini yapmıyorum. Öyle ki zaman geçirmemde bana en çok yararı dokunan(!) facebook ve twitter hesaplarıma bile bakasım yok.
İyi işte bak blogla oyalanabiliyorum derken, üç paragraf yazdıktan sonra beğenmeyip siliyorum hayır hayır başka bir konudan bahsetmek istiyorum diyorum ama sonra bambaşka bir şey yazıyorum. (Henüz tam ısınamadım , alışamadım, misafirlikte yatağını yadırgayanlar gibiyim)kısacası; sıkılıyorum.
Belki 'bahar'dandır diyorum. Kedileri çosturan, milleti aşk böceği yapan bahar beni 'hasta' ediyor. evet evet ben de 'böyle'den kastım Candan Erçetin'den farklı olsa da soruyorum;
'Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum, yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar?'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder