4 Mart 2010 Perşembe

Şeyler

Konuşuyorlardı bir yandan konuşurken bir yandan da olanaksız, ulaşılmaz, sefil yanlarını yeniden hissediyorlardı. Sinirleniyorlardı; çok fazla konuşma konusu oluyorlardı; birbirleri tarafından üstü örtülü olarak tartışma konusu edildiklerini hissediyorlardı. Tatil, yolculuk, daire tasarıları kuruyorlar, sonra onları büyük bir öfkeyle yıkıyorlardı: en gerçek yaşamları var olmayan, dayanaksız herhangi bir nesne gibi, gerçek yüzüyle ortaya çıkıyormuş gibi geliyordu onlara. O zaman susuyorlardı, suskunlukları kin dolu oluyordu; yaşama kzıyorlardı, zaman zaman birbirlerine kızma zayıflığını gösteriyorlardı; heder edilmiş öğrenimlerini, çekicilikten yoksun tatillerini, pek parlak olmayan yaşamlarını, tıklım tıklım dolu dairelerini, gerçekleşmesi olanaksız düşlerini düşünüyorlardı. Birbirlerine bakıyorlar, birbirlerini çirkin, kılıksız, keyifsiz, asık suratlı buluyorlardı.Yollarda otomobiller yanı başlarından ağır ağır akıyordu. Alanlarda, ışıklı reklamlar birer birer aydınlanıyordu. Dünyadan nefret ediyorlardı. Yürüyerek yorgun argın evlerine dönüyorlardı. Tek sözcük konuşmaksızın yatağa yatıyorlardı.



( Georges Perec- Şeyler syf: 51,52)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder